- kendini verme
- n. absorption, sorption
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
teslimiyet — is., Ar. teslīmiyyet Teslim olma, kendini verme, boyun eğme Bu iki kadın da tabii bir teslimiyetle öteki canlı mahlukun şahsiyeti karşısında sönmüşlerdi. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller teslimiyet göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
itikâf — is., esk., Ar. iˁtikāf 1) Kendini bir konuya verme 2) din b. Ramazan ayının son on gününde Allah ın hoşnutluğunu kazanmak üzere dünya işlerinden ilgiyi kesip camiye kapanarak ibadet etme … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepki — is. 1) Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon 2) Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan, genellikle olumsuz söz veya davranış Seyircilerin şaşkınlığı geçince tepkisi başladı. H. Taner… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FEDÂ-YI CÂN — Canını verme, canını fedâ etme, kendini kurban etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEZVİR — Söze yalan karıştırma. Yalan söze ziynet verme. * Şahidin şehadetini iptal etme. * Kendini ziyaret edene ikram etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİKBAR — (Kibr. den) Önemseme, ehemmiyet verme. * Kibir, gurur, enaniyet. Kendini büyük görme, mağrurluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük